Ekonomi

Van TSO Başkanı Takva: Devletin yatırım yapması lazım

VAN – Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) geçtiğimiz ay açıkladığı ‘İl Düzeyinde İşgücü İstatistikleri’ne göre, Van yüzde 19,1 ile Türkiye’de işsizlik oranının en yüksek olduğu ikinci il oldu. Bu oran, daha önceki istatistiklerle karşılaştırıldığında pek de şaşırtıcı değil. Nitekim, TRB2 bölgesindeki Van, Muş, Bitlis ve Hakkari, açıklanan her istatistikte son sıralarda yer alıyor.

Van’ın genç nüfusu, sınır kenti olması, tarihi ve turistik kaynakları ve jeopolitik konumu her ne kadar bir avantaj gibi görülse de bu potansiyel kentin ekonomisine tam anlamıyla katılamıyor. Yalnızca ekonomik olarak değil farklı birçok parametrede de son sıralarda yer alan Van’ın sorunlarını, nedenlerini ve yaratmış olduğu sonuçları, Van Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı (Van TSO) Necdet Takva ile konuştuk.

Van TSO Yönetim Kurulu Başkanı Necdet Takva

‘DÜNDEN BUGÜNE ORTAYA ÇIKMIŞ BİR SORUN DEĞİL’

Takva’ya göre Van ve bulunduğu bölgedeki diğer kentlerin yaşamış olduğu ekonomik sorunlarının, 100 yıllık bir geçmişi var: “Doğu Anadolu Bölgesi’ndeki kentler, Türkiye’de istihdam oranının en az olduğu ve işgücü piyasasına katılımın en az olduğu kentlerdir. Bunu, bugünün parametreleri ya da bağlamında değerlendirmek mümkün değil. Cumhuriyet’in ilanından bu yana, kara sınır kentlerinin ‘yoğun güvenlikçi bakış açısı’ ile değerlendirilip yatırım ortamının iyileştirilmesine bağlıyorum. Yani bu sorun, dünden bugüne ya da beş yıl önce ortaya çıkmış bir sorun değil.”

‘BİZİM HER ALANDA PARAMETRELERİMİZ İYİ DEĞİL’

TÜİK’in Van’a ilişkin paylaşmış olduğu işsizlik oranlarının gerçekçi olmadığını belirten Takva, Van’ın sürekli artan genç bir nüfusu olduğuna ve bu potansiyelin istihdama yönlendirilmediği takdirde vahim sonuçlar doğurabileceğine dikkat çekiyor. Takva, üretime yönelik bir perspektif geliştirilmesi ve yatırım ortamının tesis edilmesi gerektiğine vurgu yapıyor: “Bizim sadece istihdam konusundaki parametrelerimiz kötü değil. Bizim her alanda, eğitimde, sağlıkta, finansal erişimde ve toplumsal birçok ihtiyacın karşılanmasında da parametrelerimiz çok iyi değil. Kentleri planlarken, salt hükümetleri ve politik iktidarları takip edebilme yeteneklerine göre değerlendirmemek lazım. Kentleri gerçek potansiyelleri içinde değerlendirmek lazım.”

‘BUNUN KESİNLİKLE POLİTİK BİR ARKAPLANI VAR’

Van’ın, sadece kendi potansiyeliyle kalkınabilecek bir kent olmadığını, dolayısıyla devletin yatırım alt yapısını güçlendirecek faaliyetlerden imtina etmemesi gerektiğini söyleyen Takva, Erzurum ile Van arasında bir kıyaslama yapıyor: “Erzurum, her zaman politik olarak iktidarı takip edebilme refleksleri gösterebilen bir kenttir. Biz merkeziyetçi bir ülkeyiz. Bütün kaynaklar Hazine ve Maliye Bakanlığı’nda toplanır ve bakanlık bunları kentlere dağıtır. Sizin kentiniz ne kadar güçlü bir lobiye sahipse, o kaynaklardan o kadar yararlanırsınız. Bakın Erzurum bir sınır kentti değil. O halde, Doğu Anadolu İhracatçılar Birliği neden Erzurum’dadır? İran Konsolosluğu neden Erzurum’dadır? Neden Trabzon’dadır? Neden Van’da değil? Bunun kesinlikle politik bir arkaplanı var. Başak bir manası yok.”

‘BUNLARI DEVLET YAPACAK’

Van TSO Başkanı Necdet Takva, kentin ulaşım ve enerji altyapısıyla beraber nitelikli personel yetiştirilmesinin devletin sorumluluğunda olduğunu vurguluyor: “Temel sorunumuz, Van’daki yatırım ortamını iyileştirebilecek olan altyapı yatırımlarının tamamlanmamış olmasıdır. Biz Van’ın batısına ulaşamıyoruz. Kuzgunkıran Geçidi önümüzde duruyor. Bir tüp geçit var ama yeterli değil. Güzeldere Geçidi, güneyimize geçişimizi engelliyor. Bizim, Irak Kürdistanına bağlantımızın hızlıca sağlanması lazım ama Şırnak karayolu yıllardır bitirilemiyor. Bunları kim yapacak? Devlet yapacak! Peki kim takip edecek? Buradaki ortak lobi takip edecek. Var mı öyle bir lobi? Maalesef yok!”

‘BAZI ÖZEL İHTİSAS YETKİLERİ VERİLMESİ LAZIM’

İran turizmi Van için büyük bir öneme sahip. Özellikle yaz aylarında ve Newroz bayramı döneminde Van’a gelen İranlı turistler, kentin ekonomisine gözle görülebilir bir canlılık kazandırıyor. İranlıların eksikliğinin en fazla hissedildiği koronavirüs pandemisi döneminde Van’ın içine düştüğü ekonomik zorluk bunun en net göstergesi olarak kabul ediliyor.

Kapıköy Gümrük Kapısı – Van / Saray

Van TSO Başkanı Takva, Van’dan İran’a açılan Kapıköy Sınır Kapısı’nın sadece turistik amaçla değil ithalat ve ihracat amacıyla kullanılabilmesi için girişimlerde bulunduklarını ancak henüz istenilen düzeye gelemedeğini ve bunun için de yine devlet desteğine ihtiyaç duyulduğunu söylüyor: “İran ilk kez bu yıl mart ayında sınır ticaretine konu olan tarım ürünlerinin geçişine izin verdi. Cumhuriyet kurulduğundan beri o kapıdan bir tırın geçişine izin verilmemişti. Artık Van’ın tır nüfusu artıyor. Şimdi artık Ticaret Bakanlığı’nın Van Gümrüğü’ne bazı özel ihtisas yetkileri vermesi lazım. Özellikle gıda ürünleri ve cam Van’da yetkilendirilirse analizleri burada yapılacak. Bu analizlerin yapılabilmesi için burada modern bir laboratuvara ihtiyacımız var. Yani sınır kapımızın ‘tamamdır’ diyebileceğimiz düzeye gelmesi için bu tür yatırımların olması lazım.”

‘BİZ HADDİNİ BİLEN BİR MESLEK ODASIYIZ’

“Van’da ortak bir lobi oluşturmasında çok başarılı değiliz” diyerek, bu durumun da kentin ekonomisine ve gelişmesine zarar verdiğini belirten Takva, “Van TSO, sadece CHP’ye benzesin, DEM Parti’ye benzesin, AK Parti’ye benzesin istemiyorum. Kendi özgün koşulları içinde üretsin istiyorum. Fikir üretsin, strateji üretsin, raporlar hazırlasın istiyorum. Siyaset en nihayetinde bir çözüm mekanizmasıdır. Siyasetçilerimiz alsınlar bunları, değerlendirsinler. Söyleyeceğimiz sözlerin tamamının merkezi ya da yerel iktidarların işlerine gelecek şekilde olması gerekmiyor. Olmamalıdır zaten. Kaldı ki, biz haddini bilen bir meslek odasıyız.”

‘BEN BURADA MEVCUT 14 BELEDİYEYİ YOK SAYAMAM’

Takva, Van’daki belediyelerin, valiliğin, diğer kamu kurumlarının ve meslek odalarının kentin yararını gözetmek adına ortak bir noktada buluşması gerektiğine ve iletişim halinde olması gerektiğine değiniyor: “Ben burada mevcut 14 belediyeyi yok sayamam. Bunu her yerde söylüyorum. Bu bir mesajdır. Acaba Büyükşehir Belediyesi ve ilçe belediyeleri bunu nasıl değerlendiriyor? Benim 10 bin kayıtlı üyem var. Her birinin meşrebi, fikri, zikri, ideolojisi ve dünyaya bakış açısı birbirinden farklı. Benim, her birinin sorunuyla ilgilenip bunu karar vericilere iletmek gibi bir sorumluluğum var. Ben ‘Van Büyükşehir Belediyesi olmazsa olmaz, iletişim kurmamız lazım’ diyorum. Van Büyükşehir Belediyesi de ‘iletişim kurmamız lazım’ diyor. Nasıl olacak? Bunları söylememizin pratik bir karşılığı olması lazım. Benim açımdan bir sorun yok ki! Benim işim çalışmak. Bugün MHP İl Başkanı da gelip kentin ekonomisi ile ilgili bir rapor isterse veririm. Bugün DEM Parti’den herhangi bir yetkili gelip benden bilgi isterse, oturur saatlerce anlatırım. Sen de bugün Necdet Takva’yı yok sayarsan olmaz. Bu kentte yaşıyoruz. Elbette her gün karşılaşacağız. Siyaset din değil, mezhep değil. Niye hepimiz benzeşelim. Farklılıklarla bir zenginlik yaratabiliriz.”

haberkarakocan.com.tr

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu